10 Aralık 2009 Perşembe

ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİ





Eray YILMAZ hoca ile derse başlamadan önce öğretmen kılavuz kitabında önerilen yöntem ve teknikler incelendi. Daha sonra ders anlatımına geçildi. Ders anlatımına örnek olay ile başlandı. Gizem adında bir öğrenci kendisine bir şifre edinmek istiyordu. Öğrencilerden Gizem’e yardım edilmesi istendi. Öğrencilerle birlikte Gizem’in problemine çözümler üretilmeye çalışıldı. Öğrenciler kendi deneyimlerine dayanarak çözümler önerdiler. Öğretmen öğrencilere sorular yönelterek çözüme ulaşmalarına yardımcı oldu. Öğrenciler aralarında tartışarak çözüm yoluna ulaştılar. Son olarak öğretmen bulanan çözüm yolunu sınıfa özetledi ve iyi bir şifrenin nasıl olması gerektiği sınıfa anlatıldı. Daha sonra öğrencilere Microsoft Word belgesine şifre koyması öğretildi. Öğretmen burada gösterip yaptırma tekniğinden yararlandı. Her adım önce öğretmen tarafından gösterildi daha sonra öğrenciler tarafından yapılması istendi.

Bilişim Teknolojileri dersinde dersin laboratuarda işlenmesinden ve sınıfların kalabalık olmasından dolayı daha çok gösterip yaptırma, soru-cevap, gösteri gibi teknikler kullanılıyor. Kullanılan yöntem ve tekniklerde Eray YILMAZ hocamın da yaptığı gibi öğrencilere nitelikli sorular yönetilerek öğrencilerin etkinliklere aktif bir şekilde katılımları sağlanıyor. Ders anlatımında kullanılan öğretim yöntem ve tekniklerde öğrenci ihtiyaçları göz önünde bulundurulmuyor. Bütün öğrenciler aynı özellikte varsayılarak yöntem ve teknikler uygulanıyor. Ayrıca öğretim yöntem ve teknikleri dersin konusuna göre değişiyor kimi konularda Eray YILMAZ hoca tartışma tekniğini kullarken bu haftaki dersin konusunda örnek olay yöntemini kullandı.












DERSİN DÜZENLENMESİ VE AŞAMALARI




Sınıf: 7/A
Ders: Bilişim teknolojileri
Öğretmen: ERAY YILMAZ
Öğrenci sayısı: 22

Derse hazırlık ve planlama: Öğretmen, perde ve projeksiyon cihazı önceden hazırlandığı için ders anlatımına başladı

Başlangıç: Öğrencilerden monitörlerini kapatmaları istendi. Geçen hafta derste ne yapıldığı öğrencilere soruldu. Alınan cevaplar doğrultusunda geçen haftanın özeti öğrencilere sunuldu ve bugünkü konunun girişi yapıldı. Öğrencilere anlatılacak olan konunun onlara ne gibi faydaları olacağı açıklandı.

Dersin amaçları: İnternetin etkin kullanımı.

Öğretme-Öğrenme süreci: Öğretmen öğrencilere internetten alışveriş yapmak için hangi siteleri sıklıkla kullanırız? Sorusunu yöneltti. Bu siteleri neden tercih ettiklerini sordu ve alınan cevaplar doğrultusunda interneti kullanırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini, sitelerin güvenli olup olmadığını nasıl öğrenebileceklerini kısaca anlattı. Daha sonra örnek olması açısından lcd ekran bir masaüstü bilgisayar satın almak için www.gittigidiyor.com sitesine girdi. Lcd ekran kelimesi öğrencilere Türkçe açılımı ile birlikte açıklandı. Öğretmen kullandığı her İngilizce kelimenin Türkçe karşılığını mutlaka açıklıyordu. Bilgisayar satın alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği örnekle açıklandı. Alışveriş için yapılması gereken adımlar tek tek gösterildi. Öğretmen genel olarak soru-cevap, anlatım ve gösteri yöntemlerini kullandı. Derse öğrenciler geçmişteki yaşantılarından örnekler vererek katıldılar, yorumlar yaptılar. Öğretmen her aşamada öğrencilere nitelikli sorular yöneltiyor ve alınan cevaplar dönütler veriyordu. Daha sonra cevaplar doğrultusunda konu anlatılıyordu.

İletişim: Öğretmenin öğrencilerle olan iletişimi güzeldi. Öğretmen ses tonunu oldukça iyi kullandı. Gereken yerlerde yaptığı vurgularla öğrencilerin derse ilgisini çekebildi. Ayrıca öğrenciler tarafından sorulan tüm sorular cevaplandı. Beden dilinden, jest ve mimiklerden yaralanıldı.
Etkinlikler arası geçişler: Etkinlik öğrencilere açıklandı, uygulandı. Öğretmen derste bir etkinlik yaptığı için etkinlikler arası geçişi gözlemleyemedim.


Öğrenci performansını değerlendirme: Bilişim teknolojileri dersinde sınav yapılmadığı için “eğer sınav yapılsaydı şu soru sorulurdu” şeklinde bir soru öğrencilere yöneltildi. Yazılım türü il ilgili bir soru öğrencilere soruldu. Toplu olarak tüm öğrenciler ile soru cevaplandı ve öğrencilere açıklandı.

Ders bitirme: Dersin işlenişi, dersin işleniş basamaklarına uygun olarak gerçekleştirildi. Öğretmen derste önce sorular soruyor, öğrencilerin düşünmelerini sağlıyor daha sonra cevaplar doğrultusunda konuyu toparlayarak anlatıyordu. Öğrencilere anlatılan internetten alışveriş konusu son olarak tekrar edilerek özetlendi. Konunun anlaşılıp anlaşılmadığı öğrencilere soruldu. Anlaşılmayan yerler tekrar anlatıldı. Öğretmen ileriye yönelik konudan öğrencilere bahsetmedi. Dersin bitirildiği öğrencilere bildirildi.
2–3 dakika içerisinde sınıf boşaltıldı. Öğrencilerden, gelecek olan diğer sınıfın öğrencilerine kolaylık açısından bilgisayarların kapatılması istenmedi.






ÖĞRENCİNİN OKULDAKİ BİR GÜNÜ




Öğrenci sabah okula ilk ders başlamadan on dakika önce gelir. Bahçede arkadaşlarına “günaydın” der. Müdür yardımcısı öğrencileri sıraya geçirdikten sonra andımız okunur. Kılık kıyafet kontrolü yapılır. Öğrenciler sınıflarda öğretmeni beklemek üzere içeriye girerler. Öğretmen gelir ve ders başlar.
Görüşme yaptığım öğrenci okuldan ayrılırken üçüncü sınıftaki kardeşini aldıktan sonra evine gitmektedir. Öğrenciler genellikle on dakika içinde okuldan ayrılıyorlar.
Okullarda ve sınıflarda öğrencilere bir takım görevler veriliyor. Örneğin her gün bir öğrenci sınıf nöbetçisi oluyor. Teneffüslerde camları açıp sınıfı havalandırıyor. Yabancıların sınıfa girişini engelliyor. Tebeşir kalmaz ise tebeşir alıyor. Nöbetçi öğrenci on dakikalık teneffüste dışarıya çıkamıyor. Ancak çıkmak istediğinde yerine bir arkadaşını bırakıyor. Öğrencilere bir de sınıf başkanlığı görevi veriliyor. Her sınıfın bir sınıf başkanı oluyor. Sınıf başkanı pencereleri, kapıları kapatıp sınıfın sessizce beklemesini sağlıyor. İlk derslerde de yoklama fişini dolduruyor.
Her Çarşamba 6.ders dönüşümlü olarak rehberlik ve kulüp çalışmaları yapılıyor. Kulüp çalışmalarında her öğrenci görevli olduğu kulübün sınıfına gidip etkinliğini tamamlıyor. Bu süre yaklaşık 40 dakika sürüyor. Görüşme yaptığım öğrenci gezi ve gözlem kulübünde görev almaktadır.
Öğrenciler belirli dönemlerde huzurevlerine geziler ile götürülüyorlar. Bu da yaklaşık iki ders saati sürüyor. Yılda bir defa da ders dışı etkinlik olarak sinemaya gidiyorlar.
Görüştüğüm öğrenci okul kütüphanesi hakkında ise çalışmadığından dolayı kullanamadıklarından şikâyetçi olduğunu belirtti.













ÖĞRETMENİN OKULDAKİ BİR GÜNÜ




İzlediğim öğretmen 23 Nisan İlköğretim okulunda formatör öğretmendir.

Sabah ve öğlen ilk derslerde andımız okunurken, öğretmen dersi olduğu sınıfın başında durur. Öğrenciler içeriye girdikten üç dakika sonra öğretmen zili ile birlikte derse başlar.



Her dersin başında sınıf sayılır, yoklama alınır ve sınıf defteri doldurulur. Bu işlem yaklaşık beş dakika sürer. Derse başlamadan önce öğretmen sınıfta ders anlatırken kullanacağı projektör, bilgisayar gibi teknolojik malzemeleri hazır hale getirir. Öğrencileri derse hazırlamak için öğretmen öğrencilere o dersin konusu hakkında kısaca bilgi verir. Her öğrenciye bilgisayar düşemediğinden öğrenciler bilgisayar etrafına ikili veya üçlü gruplar şeklinde oturmaktadırlar. Böylece etkinlikler grup şeklinde yapılmaktadır. Bilişim teknolojileri dersinde not ile değerlendirme yapılmadığından öğretmen her dersin sonunda özetle konuyu değerlendirmektedir. Ayrıca kendisi öğrencilerin öğrenip öğrenmediğini anlamak için öğrencilerine “eğer bilişim teknolojileri dersinde sınav yapılsaydı” şeklinde bir varsayım belirterek dört soru sorar. Öğrenciler parmak kaldırarak soruları cevaplar. Son olarak da cevaplar tüm sınıf için toparlanır.



İzlediğim öğretmen ERAY YILMAZ formatör öğretmen olduğundan dolayı nöbet görevleri, kulüp faaliyetleri gibi ek görevler öğretmene verilmez. Ancak formatör olmayan öğretmenler ise okullarda kulüp çalışmalarında öğrencilerle birlikte etkinlikler yapmaya çalışıyorlar.



ERAY YILMAZ öğretmen sağlık ve güvenlik açısından ise okuldan ayrılırken (17:30 da) tüm elektronik cihazları kontrol edip kapatıyor.

Tören ve anma günleri ile ilgili olarak öğretmen belirli gün ve haftalarda konu ile ilgili belirli slayt ve filmler hazırlayıp sunuyor.

9 Aralık 2009 Çarşamba

staja giderken çektiğim sıkıntılar

Staja giderken çektiğim sıkıntlar...


Adnan menderes mahallesinde bulunan 23 Nisan ilköğretim okuluna staja gidiyorum. Okulum Balıkesir'deki diğer ilköğretim okulların göre gelişmiş bir okul aslında ancak evime oldukça uzak bir yerde bulunuyor.



Staja giderken hepimiz bir takım zorluklarla karşılaşıyoruz.Benim sorunum evime oldukça uzak olması.Başlarda benim için gerçekten sorundu. İki tane otobüs değiştirmem gerekiyordu. Eee malum topuklu ayakkabılar...Yürümek onlarla zor da olsa kızların vazgeçilmezleri:) Ancak bu sorun sonraları benim için güzel adımlara dönüştü. Geçen sene ehliyet almıştım ancak trafiğe çıkmaya korkuyordum.Staj okulumun uzakta olması benim araba kullanmama yardımcı oldu.Trafiğe çıkma korkumu yendim.



Staja gitmeyi bir angarya olarak görmüyorum.Hazırlanmak,öğretmen gibi giyinmek,staja gitmek,okulda stajer de olsa bir öğretmen olarak bulunmak,öğrencilerle vakit geçirmek benim hoşuma gidiyor:) haliyle karşılaştığım zorluklar da beni pek etkilemiyor.


31 Ekim 2009 Cumartesi

Kaliteli öğretmen yetiştirmek!


Eğitim sistemimizde her geçen gün yapılan yenilikler artıyor. Ancak bu konuda herzaman şu gerçeği unutuyorlar nedense. Eğitim sistemlerimizdeki bu yenilikler ancak öğretmenlerle mümkündür .Ne kadar çok yenilik getirilirse getirilsin,öğrenme ortamları ne kadar geliştirilirse geliştirilsin kaliteli öğretmen yetiştirilmediği sürece istenilen hedefe hiçbir zaman ulaşılamayacaktır.Bunun içinde bence en büyük görev üniversitelere düşüyor.


Eğitim fakültelerinde ek dersler
:

Herşeyden önce öğretmenlerin görevi topluma faydalı insanlar yetiştirmektir.Bunun içinde öğretmenlerde bulunması gereken bir takım özellikler olmalıdır.Mesela bir öğretmen insanlara saygılı ve düşüncelere hoşgörülü bakabilmelidir,yaratıcı olmalıdır,sabırlı olmalıdır,öğretmeyi sevmelidir,mesleğini sevmelidir,üretici olmalıdır,sorumlu olmalıdır,eleştiriel düşünebilmelidir...Öğretmenlerde bu özellikler olmalıdır ki bu özelliklere sahip bireyler yetiştirebilmelidir.Bunun için de üniversitelerde eğitim fakültelerinde eleştiriel düşünebilme bilgi ve becerisini geliştirecek dersler verilebilir mesela.Ya da etkili konuşma sanatı dersi.Kısacası kişinin kendini geliştirebilecek her türlü hizmetin sağlanması gerekir.

Öğretmen adaylarının alanlarında uzmanlaşması.

Bunun için de eğitim derslerinin ve alan derslerinin öğrencilere en iyi şekilde aktarılması gerekiyor.Üniversitelerimizde bu dersler zaten öğrencilere veriliyor ancak ne kadar etkili tartışılır.Teorik derslerin dışında uygulamalara da ağırlık verilmeli bence.Öğretmen adayları ders anlatımı konusunda bilgilendirilip sürekli uygulamalar yaptırılmalı.Eğitimde en aktif biçimde yer almalılar.Mesela öğretmenlik uygulaması dersi adı altında stajlara gıdıyoruz.Ancak bunu son sene yapıyoruz ve bazı öğrenciler bu stajlara hiç katılmıyorlar bile.İmza atmak yeterli oluyor çoğu zaman.Bu staj derslerine her yıl gidilse ya da daha çok önem verilse daha kaliteli öğretmenler yetiştirelecektir.Fakat ne yazık ki bunlara gereken önem verilmiyor.


Öğretmen adaylarının mülakata alınması!


Kaliteli öğretmen için iyi eleme yapılması gerekiyor.Mülakat sistemi de oldukça faydalı olacaktır bence.Giyinişiyle,oturup kalkmasıyla,konuşmasıyla ve tabiki bilgileriyle tam bir öğretmen seçimi:) Dört yıllık eğitimden sonra öğretmen adayları mülakata alınmalı bence.Hatta kpss sınavı da kaldırılsın:) Öğretmen adayları geniş kitleden seçilecek, her aşamada mülakattan geçecek ve en yetenekliler en üstte kalacak ,öğretmen adayı olmaya hak kazanacaklardır.Böylece kaliteli öğretmenler ülkemize yararlı bireyler yetiştireceklerdir.


29 Ekim 2009 Perşembe

Öğretmenlik mesleğine girerken korkularım..çekingelerim..endişelerim.


Küçüklüğümden beri hep öğretmen olmak istemiştim.Hep özenirdim sevdiğim öğretmenlerime.Özellikle de giyinişlerine:) son senem ve öğretmenliğe ilk adımlarımı staj okulunda atıyorum.Şu an sadece gözlemliyoruz ancak o ortamda bulunmak, sadece dinlemek bile ayrı bir heycan veriyor bana.
Gün gelecek öğrencilere ders anlatan ben olacağım.Kendimi orda ders anlatırken düşünüyorum...Elbetteki korkularım var... endişelerim var...



Öncelikle sınıfımda disiplini sağlamak konusunda gerçekten endişelerim var.Yapı olarak sert bir insan değilim.Sanırım sert bir öğretmen de olamam.Bu yüzden öğrencilerim benden korkmayacaklar ve gürültü yaparken de çekinmeyeceklerdir:) O sınıfı nasıl sustururum..nasıl başedebilirim bilmiiyorum.Gerçi herkes zamanla olacak bu diyor ama gene de bu konuda endişeleniyorum.



Korkularıma gelecek olursak;staj için gittiğim okulda gerçekten bilgisayar konusuna çok ilgili öğrenciler gördüm.Bazen o kadar ilginç bir soru soruyorlar ki ardından sizden cevap bekleyen meraklı bakışlar...O durumda açıkcası o soruyu cevaplayamazsam diye korkuyorum:) Öğretmeni zor durumda bırakacak sorular oluyor çünkü.Ve sonuçta herkes herşeyi bilmeyebilir.Fakat öğrencilerimin gözünde bilgisi olamayan bir öğretmen imajı çizmek istemem.Burada sanırım Nasrettin Hoca zekasını kullanacağız:) umrım başarılı olabilirim Nasrettin Hoca zekasında.



Çekingelerim ise..galiba ilk heycanım olur diyebilirim.Sınıfa ilk kez girdiğim de bütün gözler benim üzerimde olacak.Herkes beni inceleyecek.Ağzımdan çıkan cümlelere bekliycek:)Böyle anlatınca bile heycanlanıyorum aslında.ama bunu staj okulumda yeneceğimi düşünüyorum.Sonuçta orda bir deneyim yaşayacağız ve bunun da ilerde bize çok fayda sağlayacağını düşünüyorum.



Umarım öğretmen olurum..iyi bir yere atanırım bunlar zaten tuzu biberi olur.Zamanla tüm korkularım,endişelerim ve çekingelerimden kurtulurum:)

16 Ekim 2009 Cuma

OKUL DENEYİMİ-2

A-) İLK İZLENİM

Duygusal olarak hissettiklerim...

23 Nisan İlköğretim okuluna kapıdan ilk girdiğimde bahçede koşuşturan çocuklar gülümsememe yol açtı.Bir an kendi okuluma öğretmen olarak girdiğimi hayal ettim.Gerçekten çok güzel bir duygu. "Umarım seneye gerçek olur" diye içimden geçirdim.

Somut izlenim ve gözlemlerim...

Okul iki binadan oluşuyordu.Kapıdaki görevliye öğretmenler odasını sordum ve okulun Bilişim Teknolojileri öğretmeni ile tanışmak üzere öğretmenler odasına doğru yürüdüm.Okulda bilgisayar derslerini bir formatör bir de Bilişim Teknolojisi öğretmeni okutmaktaydı.Benimle ilgilenicek olan ERAY YILMAZ hocaydı.ERAY YILMAZ hocayla tanışıp uygun bir gün belirledik.Çarşamba günü 12:45 de tekrar görüşmek üzere okuldan ayrıldım.



**Öğretmen konusunda gözlemlerim...

Çarşamba günü güzelce giyinip okulun yolunu tuttum.Diğer grup arkadaşlarım SEMİH ve ALİ ile ERAY hocanın odasında buluştuk.Öğretmenimiz bizi çok iyi bir şekilde karşıladı.Bize karşı oldukça ilgiliydi.ERAY hoca bize o gün yapacağı etkinlikten bahsetti.Birlikte neler yapacağımızı konuştuk.Kendisinin de bizim Üniversitemizden mezun olduğunu anlattı ve bu okul deneyimi dersinin ileride bize çok faydası olacağını söyledi.


**Öğrenci konusunda gözlemlerim...


Artık ders saati yaklaşmıştı.ERAY hoca önde ,biz arkasında sınıfa doğru yürüdük.Derse girdiğimizde bütün gözler bizim üzerimizdeydi.Öğrenciler baştan aşağı bizi süzüyor, bizi inceliyordu.Bu durum beni biraz tedirgin etse de zaman geçtikçe alıştım.ERAY hoca bize geçen derste öğrencilerinden 30 yıl sonrası için bir bilişim teknolojisi aracı keşfetmelerini istediğini anlattı.Hep birlikte öğrencilerin keşfettiği bilişim teknolojisi araçlarını inceledik ve gördüm ki gerçekten çok yaratıcıydılar.Fikirleri çok hoşuma gitti.Hayal dünyaları o kadar genişti ki çok farklı şeyler üretmişlerdi.


VEEE...


O gün gerçekten çok hoşuma giden bir olayı paylaşmak istiyorum sizlerle:)


ERAY hoca güzel fikirler üreten öğrencilerin kağıtlarını ayırıyordu ve bunlar içinden en güzel ve en yaratıcı olan üçünü okulun sitesinde yayınlayacaktı.Kağıtlar içinden beğenmediği dört tanesini ayrı bir kenara koymuştu.Onları okumayacaktı sınıfta.Ayağa kalktı,öğrencilerden sessiz olmalarını istedi ve tek tek öğrencilerin buluşlarını diğer öğrencilerle paylaştı.Birbirlerinin buluşlarını hepsi merakla dinliyordu.Kağıtlar bitince yerine oturdu.Aradan beş dakika geçti geçmedi kısa boylu,iri gözlü bir öğrenci yanımıza geldi ve onun kağıdını niçin okumadığını sordu.Ben bu soru üzerine merakla ERAY hocanın cevabını bekledim.Nasıl bir cevap vereceğini gerçekten merak ediyordum.

Eray hoca öğrencinin ismini sordu.Beğenmediği için kenara ayırdığı kağıtlar arasından öğrencinin kağıdını buldu.Kağıdı öğrenciye çevirerek burda ne anlatmak istediğini açıklamasını istedi.Öğrenci buluşunu açıkladı.Çok yaratıcı bir buluş değildi.Diğerlerine göre gerçekten basitti.ERAY hoca dikkatle öğrenciyi dinledi."güzel" dedi.Öğrenci ERAY hocaya gülümsedi ve yerine doğru yöneldi.

ERAY hoca sonra bize dönerek "ne olursa olsun öğrencinin hevesini kırmayacaksınız" dedi.Onun kağıdı yine beğenilmeyenler arasındaydı ancak o kendi buluşunun çok yaratıcı olmasa da güzel olduğunu biliyordu artık:)

B-) ÖĞRETMEN OLABİLECEK/OLABİLİR MİYİM?

Öğretmenlik küçük yaştan itibaren hayal ettiğim bir meslekt.Öğretmenlik mesleğini seviyorum.Öğrencilere birşeyler öğretmek hoşuma gidiyor,okuldaki o hava..o ortam içinde yer almak hoşuma gidiyor.Ve iyi bir öğretmen olabileceğime inanıyorum:)


**
Öğretmenlik mesleğine kendimi uygun buluyor muyum?

Evet, öğretmenlik mesleğine kendimi uygun buluyorum.İyi bir öğretmenin kişiliğinde taşıması gereken bazı özellikleri olmalıdır.Mesela sabırlı olmalıdır, çocukları sevmelidir,
bir şeyler öğretmeyi sevmelidir,anlayışlı olmalıdır...Evet..evet..bu saydıklarım beni anlatıyor işte:)


**
Öğretmenlik mesleği için yeterliliklerim uygun mu?


Öğretmenlik
mesleği konusunda alan yeterliliklerim açısından kendimi uygun buluyorum.Ancak mesleki açıdan elbetteki çok eksiğim var.Bunlarda zamanla,tecrübe ile kazanılacak olan şeyler.Örneğin sınıfta disiplini pek sağlayamayacağımı düşünüyorum çünkü ben yapı olarak sakin bir insanım ve sanki sert bir imaj çizemezmişim gibi geliyor.Ancak bu stajımda gözlemlediğim kadarıyla bu zamanla kazanılan birşey.Ve ben de bunu zamanla kazanabileceğime inanıyorum...


**
Kafamdaki öğretmenlik modeline ulaşabilmem için neler yapmalıyım?


Kafamdaki öğretmen modeli nedense kusursuz bir öğretmen:)herşeyiyle dört dörtlük bir öğretmen ve öğrencileri tarafından çok sevilen sayılan biri.Elbetteki buna ulaşmak o kadar kolay olmayacak benim için.Ancak istedikten sonra başarabileceğime inanıyorum.Öncelikle bilgisayar alanında gerekli bilgiye sahip olmam lazım.Donanım konusunda pek bilgili olduğumu söyleyemem.Bu eksiğimi en kısa zamanda gidermeyi düşünüyorum.Öğretim ilke ve yöntemleri konusunda bilgi sahibiyim ancak bilgi sahibi olmak yetmiyor bunu etkili bir biçimde kullanmamız gerekiyor.Bunu da öğrenmem gerek.Ayrıca sınıf yönetimi konusunda da kendimi geliştirmem gerekiyor.